DÜNYAMA RENK KATANLAR

28 Ekim 2010 Perşembe

23 Ekim 2010 Cumartesi

.... İÇERDİN ÇAYİNG

Adamın biri bir gün İngiltere'ye gezmeye gitmek istemiş. Tabi İngilizce bilmediğinden arkadaşına  

- Yahu ben İngiltere'ye gidince onlarla nasıl anlaşacağım?  diye sormuş.


Arkadaşı da;

- Bak konuştuğun her cümlenin sonuna 'ing' koy. Onlar senin ne demek istediğini anlarlar. demiş. 


Adam Ingiltere'ye gitmiş ve soluğu bir cafede almış. Arkadaşının taktiğini uygulamaya baslamış ve garsonu çağırmış;

- Sen bana bir çay getirebiling? demiş.   Garson çayı hemen getirmiş.




Adam anlaşılabilir olmanın sevinciyle  bu sefer garsona demiş ki;

- Bak, ben ne güzel İngilizce konuşuyoring değiling?  




Garson hemen lafı yapıştırmış;

- Ben Türk olmaying , sen nah içerdin çaying!.. :)






Bu satırlar da Deseo 'dan.


Sevgilerimle...


<:))



21 Ekim 2010 Perşembe

DALTON GHETTİ






































Harika minyatür kurşun kalem heykeller ....   burada
















Bu harika çalışmaları yapan sonsuz sabra sahip kişi Dalton Ghetti.






Sevgiler


<:))


9 Ekim 2010 Cumartesi

BÖYLELERİ DE VARMIŞ. DİKKAT!





















EŞŞEOĞLUSU

Sizinde oldu mu hayatta hiç eşşeoğlunuz ?

Bazen işler yolunda gitmez ve cinlerimiz tepemize çıkar ve sinirimizi başkasından çıkartırız! Ama böyle durumlarda sinirimizi tanıdığımız birinden değil de, hiç tanımadığımız birisinden çıkartmak daha iyidir.

Bir gün arkadaşıma telefon edecektim, numarayı çevirdim, bir erkek 'alo?' dedi, ben 'Zeynep'i aramıştım' deyince, adam bağırarak 's.....git lan, doğru numarayı çevir!" demez mi! Bir insanın bu kadar kaba olabileceğine inanamadım. Sonra gerçekten arkadaşımın son iki numarasını şaşırdığımı farkettim.

Ama birden aklıma bir şey geldi. Bilerek, tekrar yanlış numarayı çevirdim.

Karşıma yine aynı adam çıktı. Ve 'alo' deyince, 'sen eşşolueşeğin tekisin' deyip, telefonu yüzüne kapattım. Sonra o numarayı yazıp yanına 'eşşolusu' diye not ettim.O günden sonra, ne zaman bir şeye sinirlensem, öfkelensem, eşşsolusu'nu çevirip , 'sen eşşolueşeğin tekisin' deyip kapatıyor ve rahatlıyordum.

Bir gün alışveriş merkezinde tam park yeri bulmuşken, siyah bir BMW benim dakikalardır beklediğim yere aniden girmez mi! Korna çaldım ama aldırmadı bile herif, arka camında 'satılık' ilanı ve telefon numarası vardı. Hemen numarayı not ettim. Eve dönünce, numarayı aradım, karşıma bir adam çıktı.

"Siz, siyah satılık BMW'si olan kişi misiniz?"

"Evet"

"Arabayı nasıl görebilirim?"

" S...., Akın sokak, 34 numara, araba tam evin önünde duruyor"

"İsminiz?..."

" Mehmet....."

"Ne zaman müsait olursunuz Mehmet Bey?"

"Her akşam 6'dan sonra evde olurum"

"Sana bir şey söyleyeceğim Mehmet.."

"Evet?..."

"Sen eşşolueşşeğin tekisin"

Ve telefonu yüzüne kapattım, onun numarasını da yazdım ve yanına 'eşşolusu 2' diye not aldım.

Bundan sonra iki tane eşşolusu vardı. Bir gün eşşolusu 1'i aradım. Telefonu açıp da ben "Sen eşşolueşeğin tekisin" der demez, "Senin kim olduğunu bir bulursam..."

"Ne yaparsın?"

"Kıçına tekmeyi yiyeceksin!"

"O zaman sana adresimi vereyim de gel"

" Ver de gör gününü!.."

"S....., Akın sokak, 34 numara, siyah bir BMW var kapıda.."

"Hemen geliyorum, son duanı etmeye başla!"

"Hah, hah ödüm koptu" deyip telefonu kapattım. Sonra 'eşşolusu 2' yi aradım, ona da 'sen eşşolusueşeğin tekisin' deyince, çok kızdı, kim olduğumu bilse beni öldüreceğini söyledi, ona 'öyle mi, birazdan geliyorum, bekle' dedim.

Ve hemen polisi arayıp, S......., Akın sokak 34 numarada oturan gay sevgilimi öldürmeye gittiğimi söyledim. Peşinden magazine meraklı bir tv kanalını arayıp, aynı adresi verip, travestilerin çıngar çıkardığını, ortalığı birbirine kattığını söyledim! Ve sonra arabama atlayıp, olacakları izlemek için aynı adrese doğru sürdüm. Tam zamanında gitmiştim, iki 'eşşolusu' birbirlerine girmişken, altı-yedi polis onları ayırmaya geliyordu, tv. kameramanları da olayı görüntülüyorlardı.

Kendimi çok iyi hissettim. Öfkeyi kontrol etme mekanizması çok işe yaramıştı. 



ha ha ha ha....... huuuuuuuuuu...






Bu mail Emine hanımdan geldi.


Böyle birinin tuzağına düşmemeniz dileğiyle...


<:))






Not: Resim bu adresten.



8 Ekim 2010 Cuma

BAKIŞ AÇISI HER ŞEYDİR...







Kadın sabah kalkmış, aynaya bakmış ve kafasında yalnız üç tel saç görmüş.


"Hımm, demiş galiba bugün saçımı örgü yapacağım!!."

Öyle de yapmış, günü de harika geçmiş!!.
Ertesi gün kalkmış, aynaya bakmış,

Kafasında iki tel saç kalmışmış....

"Hımm " demiş, 


"Bugün saçımı ikiye ayıracağım

Dediğini de yapmış, harika bir gün geçirmiş..

Bir ertesi gün yine kalkmış, aynaya bakmış, kafasında tek tel saç var.

"Tamam, tamam demiş...artık bugün at kuyruğu yaparım..."

Öyle de yapmış, ve çok çok güzel bir gün geçirmiş...

Daha bir ertesi gün aynaya baktığında,

Kafasında bir tek tel bile kalmamışmış!!!.

"Wooww!" diye bağırmış.

"Bugün saç derdim yok!!!!"

Bakış açısı herşeydir!!!.




Bu mail de Serpil Adınır'dan.

Her şey gönlünüzce olsun

<:))






Not: Resim buradan alıntıdır.

5 Ekim 2010 Salı

NEYZEN'DEN

   NEYZEN ne güzel söylemiş...............


Bu dünyada ne kazandıysanız yiyiniz..! 



Yoksa;



Öleceğiz bir gün gömecekler,
Bir kaç gün övecekler,
Sonra kalan malını bölecekler,
Hatta memnun kalmayıp sövecekler...!


Bu mail Serpil Adınır'dan geldi. 
Hep sevgi ve saygı ile anılmak dileğiyle.
<:))

FLAŞ............ FLAŞ.......... FLAŞ............



Son dakika !



 Müjde !!!

 Müjde !!!



 Ahiret soruları çalınmış;
 


 V
efatlar iptal... 








Bu mail  bir kurs arkadaşımdan geldi.




Bana düşen kocaman bir 

AMİN demek... 


ve sizlerle paylaşmak.....












Tüm sevdikleriniz sağ ve sağlıklı yanınızda olsun.





Esen kalın

<:))