DÜNYAMA RENK KATANLAR

13 Mart 2011 Pazar

VERGİ


Ormanda bir koşuşturmadır gidiyordu....


Tilki kardeş ne bu telaş?


-Ormana maliyeciler gelmiş. Şimdi bir bakarlar bende kürk, hanımda kürk, çocuklarda kürk, dünyanın vergisini yazarlar... 

demiş tilki.

Bunu duyan kaplumbağa telaşla yürümeye başlamış. 


Onu telaşlı gören leylek:


-Hayrola kaplumbağa kardeş ne bu telaş? diye sormuş.


-Maliyeciler ormanda. Bende ev, hanımda ev, çocuklarda ev, yakalanırsak dünya vergi alırlar. 

demiş kaplumbağa.

Leylek de hemen uçuşa geçmiş. 


Ağaçların üzerinden maymun seslenmiş:


-Leylek kardeş, ne iş?  Bu ne acele?


-Vergi memurları herkese ceza yazıyormuş. Bende yazlık, hanımda yazlık, çocuklarda yazlık, vergi borcundan batarız...


Maymun bunu duyar duymaz bağırarak ağaçtan ağaca atlamaya başlamış.Biraz ilerledikten sonra durmuş. 


Kendi kendine:


-İyi de ben niye kaçıyorum ki? demiş. 


Benim popom açık, hanımın poposu açık, çocukların poposu açık...
J






Bu mail  kardeşimin hanımı Meliha'dan geldi.


Esen kalın
<:))









11 Mart 2011 Cuma

EVLİLİK VE SAKIZ



Ünlü sosyolog Ayfer Monolog'un araştırmalarına göre, evlilik sakıza benzer. Çiğnemesini bilirsen iyi ve faydalı... Çiğnemesini bilmezsen can sıkıcı ve sinir bozucudur.

Peki, neden başka bir şeye değil de sakıza benzer? 



İşte Monolog'un araştırmaları ile bulduğu 11 mantıklı cevap:

1. Çünkü sakız ne kadar faydalı ve eğlenceli olursa olsun gerekli değildir, çiğnemesen de olur.

2. Sakız ilk zamanlar ağıza ferahlık verir hoş olur ama zamanla çürür ve tadı acılaşır.

3. Çürüyen sakız yapışkandır. Bulaştığı yerden temizlemek, ondan kurtulmak çok zor, bazen imkansızdır.

4. Sakızın ağızda bıraktığı tadı sadece çiğneyen bilir. Tatlı mı yoksa acı mı olduğunu başka kimse bilemez. Onlar sadece senin sakız çiğnediğini bilirler, o kadar.

5. Sakız çene kemiklerini güçlendirir. Evlilik de öyle... Sürekli tartışma ve bağrışma zamanla çiftlerin güçlü birer çene yapısına sahip olmasını sağlar.

6. Sakız çiğnerken başka bir şey yiyemezsin yoksa sakız bozulur...

7. Sakızın kağıdını açıp fikra veya falı okuduğunuzda çok eğlendirir, gülersiniz. Ama bu çok kısa sürer. Evlilikteki balayına benzer.

8. Çam sakızı ya da hakiki damla sakızları vardır. Kolay kolay çürümezler. Çiğnendiği sürece zevk de verirler. İşte bu da aşk evliliği denen olaydır.

9. Sakız; sigarayı bırakmak ve abur-cubur yememek için tercih edilir.

10. Sakız çiğneme olayının gerçekleşmesi için ezmek ve çiğnemek gerekir.Evlilikte de kim dişliyse o ezer.

11. Sakız tokluk hissi verir. Karnın aç olsa da kendini tok hissedersin.


Sizce sakız çiğnemeye değmez mi?





Bu mail arkadaşım Figen Koçak'tan geldi.


Sevgiler
<:))





GÜZEL SÖZLER

İnsanın büyüdükçe mi artıyor dertleri? Yoksa insan büyüdükçe mi anlıyor gerçekleri?  Özdemir Asaf
 
Yaşamak direnmektir. Sevmek güvenmektir. Şunu unutma; İnsan çoğu zaman dünyanın hakimi, bazen de küçük bir kalbin esiridir. Mevlana
 
Bir sürü dostunun  içinde elbet düşmanların olacak ama unutma ki, onca düşmanın içinde belki seni dostun vuracak. Maksim Gorki
 
Unutma, bir kalbi kırdıktan sonra özür dilemek fayda sağlamaz. Bil ki,telafisi olmayan şeylerin izahı gereksizdir. Victor Hugo
 
Giden dönmeyecekse kalanların değerini bileceksin. Ölenle ölünmüyorsa eğer kalanlarla yaşamaya devam edecesin. Dostoyevski 
 
Sevmek; güzel birinde aşkı aramak değil, bir başkasında kendini bulmaktır... Dostoyevski 
 
Yaşlanarak değil yaşayarak tecrübe kazanılır. Zaman insanları değil armutları olgunlaştırır. Peyami Safa 
 
Uzaklık deyip de dert ettiğin nedir ki sevgili, Biz yaradan'ı görmeden sevmedik mi? Mevlana
 
Eden kendisine eder, Yapan bulur ve çeker. Unutma kazanmak koca bir ömür ister. Kaybetmeye ise anlık gaflet yeter. Mevlana 
  
Bir kalbin içinde ne taşındığını asla bilemezsin. Kırmadan önce iyi düşün. Belki de içindeki sensin.  William Butler
 
İnsanlar çok değişti dikkat etmek lazım. Biriyle el sıkıştıktan sonra, beşi de yerinde mi diye parmaklarını saymak zorundasın. Tolstoy 
 
Nasıl ki "delik" bir ayakkabıyı tamir ettirdiğinizde, yalnızca "bir miktar" ömrünü uzatmış olursanız; "Delik" bir aşkı onarmaya kalkıştığınızda da, "asla eskisi gibi olmayacaktır" Can Yücel 
 
İnsanlar, dünyada çabuk yükselen şeylere değer verirler ama hiçbir şey toz ve tüy kadar çabuk yükselmez. Horace Mann 
 
Bir mutluluk kapısı kapandığında diğeri açılır. Ancak biz kapanan kapıya o kadar uzun bakarız ki, bizim için açılmış bulunan yeni kapıyı görmeyiz. Helen Keller 
 
İnsan mı paraya bağlı, para mı insana bağlı? Bu, insana bağlı. Özdemir Asaf
 
Duydum ki kapıma gelmiş, tokmak olmadığı için kapıya vurmadan geri dönmüşsün. Bilmez misin, kalp kapısının tokmağa ihtiyacı yoktur; o ancak içeriden açılır... Mevlana 
 
Kapına geldim ve ben olmaktan vazgeçtim. Sen ''kim o'' de yeter ki: Çünkü, kim olmamı istiyorsan o olmaya geldim... Victor Hugo 
 
Yalan zekâ işidir. Dürüstlük ise cesaret. Eğer zekân yetmiyorsa yalan söylemeye, cesaretini kullanıp dürüst olmayı dene. Victor Hugo 
 
Kendini boşuna harcamış olur insan, dilediğine ulaşıp da sevinç duymazsa. Yıktığın hayat kendininki olsun daha iyi, yıkmakla kazandığın yapmacık bir mutluluksa. William Shakespeare 
 
Para ve insan arasındaki karşılıklı ilişki şöyledir: İnsan paranın sahtesini yapar, para da insanın. Benjamin Franklin 
 
Sadece aptalların ciddiye alındığı bir dünyada yaşıyoruz. O halde beni anlamıyorlar diye üzülmek niye? Oscar Wilde 





Bu mail Serpil Adınır'dan geldi.


Ben severek paylaştım sizlerle. Arzu ederseniz sizlerde paylaşın.


Esen kalın.


<:))

9 Mart 2011 Çarşamba

MİŞ.....MUŞ.....

 -Ufak balıklar daha lezzetli olurmuş.


 -Ateşe küçük odunlar atılırsa alevler artarmış, büyük odunlar alevi söndürebilirmiş.
 -Her küçük şey mutlaka bir işe yararmış.
 -Sağanak dediğimiz, küçük damlalardan ibaretmiş.
 -Ufacık bir yağmur, kocaman bir toz bulutunu yok edebilirmiş.
 -Muazzam bir aydınlık, küçük bir delikten görünebilirmiş.
 -Küçük bir saman çöpü, rüzgarın yönünü gösterebilirmiş.
 -Bütün bir hasat,bir kıvılcım yüzünden elden gidebilirmiş..
 -Büyük bir geminin batmasına, küçük bir delik yetermiş.
 -Çok veren malından,az veren canından verirmiş.
 -Yükte hafif olmak, pahada ağır olmaya engel değilmiş.
 -Deve büyükmüş ama ot yermiş, şahin küçükmüş ama et yermiş.
 -İnsan,  küçük bir adama iyiliği dokunduğu zaman cömertliği öğrenebilirmiş. Büyük bir adama iyilik ederse öğreneceği şey ızdırap olurmuş.
 -Büyük makinaları küçük çarklar çalıştırırmış.
 -Büyük adamın büyüklüğü devam ediyorsa bunun sebebi, onun küçük adamlara gösterdiği özenmiş.
 -Bazen büyük bir aşkı başlatan, küçük bir gülümseme imiş.
 -Büyük yazıları yazmak için küçük noktalar, virgüller gerekirmiş. 
 -Büyük olaylar kolay unutulsa bile, sevdiğinle geçen küçük an'lar unutulmazmış.
 -Simide lezzetini veren küçük bir susam tanesi imiş.
 -Ulu bir çınarın veremediği kokuyu, küçük bir papatya verebilirmiş.
 -Büyük paralara alınan hediyelerin sağlamadığı mutluluğu, küçük bir bakış sağlayabilirmiş.
 -Küçük sevinçleri bilmeyenler, büyük keyifler yaşayamazmış.


Bu mail Serpil Adınır'dan geldi.


Küçük mutlulukların sizi sarıp sarmalaması dileği ile.


Sevgiler.
<:))