DÜNYAMA RENK KATANLAR

24 Ocak 2011 Pazartesi

2010'dan 2011'e


Belki bu yıl çok şeye kızdın...delirdin...kırdın... 
Belki kendinden ödün verdin...savaştın...tek kaldın... 
Belki aşık oldun...belki sevildin...belki terk edildin... 
Belki aldatıldın, belki istenilmedin...kim bilir ... 
Belki çok para kaybettin...belki işinden oldun... 
Belki "ne yapıyorum ben yaa" cümlesini art arda kurdun... 

Her ne yaptıysan yaptın... 
HER NE OLDUYSA BİTTİ... bitti... 

Onlar senin bir üst kata çıkman için yaşaman gerekenlerdi, bırakman gerekenlerdi, o kadar... 

Bu çok güzel bir yıl olsun tamam mı? ...buna sen de gayret et!....
 

Gülmekten yanakların çatlasın..
 
paranı koyacak cüzdan bulama...
 
bankalar "yatırım" hesabın için telefonlarda kalsın...
 
sağlık bedeninden aksın...
 
aşk kalbini patlatsın...
 
sen ışıl ışıl ol, herkes peşinde dolaşsın...
 
başarıların dillerde dolaşsın..... 
yastığa koyduğun kafanda "huzura" daha fazla yer kalsın.... 
ve her gece "iyi ki bunları yaptım," 
"iyi ki bunları yaşadım" diyerek uyu... 
yaşadıklarından ne öğrendiğini fark ederek... büyüyerek... 
yaşadığın herşeyden ve herkesten özgürleşerek... 
YALNIZCA kendin olarak... kendin için yaşayarak... 
Her sabah sevinçle uyan.. daima ileriye bakarak... 
Sana  Bana Hepimize 
Mutlu yıllar!
Bu yeni yıl maili arkadaşım Yeşim Özdemir Ojeli Parmaklar 'dan geldi.
Sevgiler
<:))

15 Ocak 2011 Cumartesi

2011



YENİ YILIN BUSUNDAN… BUSESİNDEN…

Bu yıl
Suyun yılı olmalı
Kana kana içeceğimiz tertemiz ve eşitçe herkesin olan


Bu yıl
Ormanın yılı olmalı
Yeşil nefes alacağımız, doğa herkesindir yaşasın, diyeceğimiz


Bu yıl
İyiliğin yılı olmalı
Yalanlarla her taraftan dolanılmayan, kandırılmayan günleri olan


Bu yıl
Güzelliğin yılı olmalı
Sanatın, bilimin sarmaladığı, yaşama serildiği


Bu yıl
Güngörmüşlerin yılı olmalı, sonradan görmelerin değil


Bu yıl
Cesurların, cesaretin yılı olmalı
Korkakların yarattığı korku imparatorluğunun değil


Bu yıl
Kazançlar insanlıktan yana olmalı
Dürüstlüğün, niteliğin, onurun, haysiyetin yaşam bulduğu


Bu yıl
Kuşların yılı olmalı
Özgürce gökyüzünde uçabilecekleri


Bu yıl
Çocukların yılı olmalı
Oyuncaklarıyla ütopyalar kurabilecekleri


Bu yıl
Hayallerin yılı olmalı,
Bol bol başarı değişim, dönüşüm getiren


Bu yıl
Heyecanların yılı olmalı
Yeni umutlara, yeni tutkulara,
Yeni sevdalara, yeni birlikteliğe,
Yeni renklere açılan…

2010 Sonu 2011 Başı



Tülay Çellek




/(*.*)\/(*.*)\/(*.*)\/(*.*)\/(*.*)\/(*.*)\/(*.*)\/(*.*)\/(*.*)\


Alın saklayın
                             ya da 
                                         ne isterseniz yapın 
                                                                                   bana ne



demiş Nalan hanım burada




/(*.*)\/(*.*)\/(*.*)\/(*.*)\/(*.*)\/(*.*)\/(*.*)\/(*.*)\/(*.*)\




Bende diyorum ki alın sevdiklerinize gönderin.




Gönlünüzce bir hafta sonu diliyorum.


<:))



14 Ocak 2011 Cuma

ARABANIZ VAR MI? DİKKAT!

Do not turn on A/C immediately as soon as you enter the car! 
Arabaya biner binmez hemen klimayı açmayınız! 




Please open the windows after you enter your car and do not turn ON the air-conditioning immediately. According to a research done, the car dashboard, sofa, air freshener emits Benzene, a Cancer causing toxin (carcinogen- take note of the heated plastic smell in your car). In addition to causing cancer, it poisons your bones, causes anemia, and reduces white blood cells. Prolonged exposure will cause Leukemia, increasing the risk of cancer may also cause miscarriage. 

Arabanıza bindikten sonra lütfen camlarınızı açınız ve hemen klimayı açmayınız.(Özellikle yaz aylarında) Yapılan bir araştırmaya göre, arabanın gösterge paneli, koltuğu, Benzen yayan hava temizleyicileri (araba kokuları), Kansere sebep olan bir zehirdir (kanserojen - arabanız içinde ısınmış plastiklerin solunması olarak not alınmıştır). Kanser sebebine ilave olarak, kemiklerinizi zehirler, kansızlığa ve lösemiye sebep olur. Kanser riskinin artması ayrıca hamile bayanlarda düşüğe de neden olabilir.



Acceptable Benzene level indoors is 50 mg per sq. ft. A car parked indoors with the windows closed will contain 400-800 mg of Benzene. If parked outdoors under the sun at a temperature above 60 degrees F, the Benzene level goes up to 2000-4000 mg, 40 times the acceptable level ... & the people inside the car will inevitably inhale an excess amount of the toxins. 

İç mekanlarda (kapalı ortamda) kabul edilebilir Benzen seviyesi her (0,093m2) sq. ft'de 50 mg dır. Pencereleri kapalı park etmiş bir arabanın içinde 400-800 mg Benzen içermektedir. Fakat 60 F ( 15,5 C derece) derece üzerinde bir sıcaklıkla güneşin altında park ettiyse Benzen seviyesi 2000 - 4000 mg üzerine çıkar. Bu da kabul edilebilir seviyenin 40 katıdır. Ve araba içine giren insanlar bu aşırı miktardaki zehri çaresiz bir şekilde içine çekerler.



It is recommended that you open the windows and door to give time forthe interior to air out before you enter. Benzene is a toxin that affects your kidney and liver, and is very difficult for your body to expel this toxic stuff.

Arabanın içine girmeden önce camları açmanızı ve içerideki havanın dışarıya çıkmasına zaman verilmesi önerilir. Benzen böbrek ve karaciğerinizi etkileyen bir zehirdir ve bu zehirli maddenin vücudunuz tarafından dışarı atılması çok zordur.



"When someone shares something of value with you and you benefit from it, you have a moral obligation to share it with others"

"Eğer bir insan sizinle değerli bir bilgiyi paylaşırsa ve siz de bundan faydalanırsanız, sizin de bunu diğer insanlarla paylaşma gibi ahlaki göreviniz vardır."



Bu mail bana kurs arkadaşım Rezzan hanımdan geldi. 
Lütfen yakınlarınızla paylaşın.

Esen kalın.

<:))


ANNE SEVGİSİ

 


Bir kadına bir gün  ''En çok hangi çocuğunu 

sevdiğini'' sormuşlar.


Kadın şöyle cevap vermiş;


''Hasta olanı iyileşene kadar,

  En küçüğünü büyüyene kadar,

  Yolda olanı eve dönene kadar.''




Bu sözler Face'den arkadaşım 
Gülnihal Negis 'in sayfasından.



Sevdikleriniz  hep yanınızda olsun.

<:))


13 Ocak 2011 Perşembe

Gülümseyin biraz....


Nihal
Üniversite öğrencisi olan kardeşimi annem arıyor, “Alo Nihal kızım, Nihal duyuyor musun?” Kısa bir şaşkınlıktan sonra kardeşim “Nihal kim anne, ben Ece” diyor ama annem ısrarla Nihal diye sesleniyor. Kardeşimin artık kızdığını anlayınca da bombayı patlatıyor. “Kredi kartı ekstren geldi de, belki kendini Adnan Ziyagil’in kızı zannediyorsundur diye öyle dedim.”


Zeka yumağı
Sosyal Bilgiler 4. sınıf sınavında, "Savaşa gidip, savaştan sağ dönen askere ....... denir." sorusuna, "Hoşgeldin" yazan benim canım öğrencimdir.



Gel de gülme
İslamiyeti kabul etmiş ilk Türk boyu........ 'dır şeklindeki boşluk doldurma sorusuna "1.65" yazan öğrenciye sizce kaç verilir? Bence bu yaratıcı zeka 100 ile ödüllendirilmelidir.


Koş peşinden
Kendini fazlasıyla beğenen arkadaşım ''Ne olacak böyle, bıktım vallahi. İşyerinde peşimden koşmayan erkek yok neredeyse.'' diyerek bana dert(!) yanıyor ve onu teselli(!) edecek cümleyi kendisine yöneltiyorum; ''Ah tatlım, erkekler topun da peşinden koşuyor ama tekme atmak için.''


Hayırlara vesile
Gayet saf, terbiyeli, iyi niyetli(!) bir kız arkadaşımla; yine aynı derecede saf, terbiyeli, iyi niyetli, mülayım bir erkek arkadaşımı hayırlara vesile olsun diye Msn'de tanıştırıyorum. Bunlar bir süre konuştuktan sonra buluşmaya karar veriyorlar. Akşam heyecanla kız arkadaşımı arıyorum önce. "Ee nasıl geçti?" diyorum. Arkadaşım son derece sinirli cevap veriyor. "Erkek milleti değil mi, hepsi aynı. Daha bir saat geçmeden, tuttu bana 'Sekse düşkün müsün?' diye sordu. Bastım tokadı, gittim yanından!" diyor. Şaşkınlıktan dilim tutulmuş bir vaziyette kapatıyorum telefonu ve bu sefer diğer arkadaşı arıyorum. "Hayrola, kavga etmişsiniz sanırım? Ne iş?" diyorum ve gülmekten elimdeki telefonu düşürten cevap geliyor: "Valla hiçbir b.k anlamadım! Kadınlara yaşı sorulmaz falan derler ama bu kadarı fazlaydı. 'Seksen üçlü müsün?' diye sordum, bastı tokadı, ardına bile bakmadan gitti yaa..."



Ukala dümbeleği
Bayramda bilmediğim bir numaradan gelen mesaj: "Bayramınızı en içten dileklerimle kutlar sağlık ve mutluluklar dilerim." Benim cevabım: "Teşekkürler ben de sizin bayramınızı kutlarım. Keşke bir de isminizi bahşetseydiniz :)" Gelen yanıt: "Keşke sen de müdürünün telefonunu kaydetseydin. .." Biliyorum, bana kırmızı çok yakışıyor.



İç(me) sorunu
"Allah aşkına yeter hanım. Bir kerecik de iç de bana. Rakı iç, viski iç, sigara iç de." diyen babam; "Öyle hepsini tek tek söyleyemem; topluca zıkkımın kökünü iç diyeyim, anlaşalım!" diyen de annem olur.



Patavatsız
Tavuk almak için marketin kasap reyonuna gidip iki küçük göğüs istiyorum. Onlar paketlenirken ben diğer alacaklarımı alıyorum. Geri döndüğümde paketlemeyi yapan eleman olanca sesiyle bağırıyor: "İki küçük göğüs sizin miydi?" Evet benim Allah'ın cezası, benim!

Annem
Hızlı hızlı ayakkabılarını giymeye çalışırken bana sesleniyor; ''Ben 5 dakikalığına komşuya gidiyorum, yarım saat sonra yemeği ocaktan almayı unutma sakın!"



Evlilikte son nokta
Beş kız arkadaş evlilik üzerine koyu bir sohbete koyulduk. Altı aylık evli olan arkadaşımız "Arkadaşlar kesin evlenin." dedi. İlk defa evli olan birinden güzel bir söz duydum diyordum ki "Aranızdaki tek salak ben olmak istemiyorum! " diye devam etti.



Vazgeçtim istemiyorum
Anneme sürekli "Seni çok seviyorum" diye mesaj atan babama "Hep anneme mesaj atıyorsun! Biz neciyiz, insan bir kere de çocuğuna mesaj gönderir..." türü bir ton sitemde bulunuyorum, gülüp geçiştiriyor. Beş, on dakika sonra telefonum bipliyor, babamdan mesaj geliyor: "Anneni çok seviyorum."



Ne olsun istersin
Kocamla sabah işe beraber gidiyoruz, akşam işten beraber dönüyoruz. Kapıdan girer girmez sorduğu soru; "Yemekte ne var?" Pardon canım yaa, tencereleri iş yerinde unuttum...



Si-Ti
Acile kafa travmalı zil zurna sarhoş bir hasta getiren hasta yakını, hastaya bakıp ''CT (siti) çekelim" diyen uzman doktor ve ''Bana kimse s.ktir çekemez laaaaan!'' diye ayağa fırlayan sarhoş, gecemize neşe kattınız, sağ olun.



Geveze
Şehirlerarası otobüste gece 23:00'dan sabah 05:00'a kadar nefes almadan konuştuktan sonra, şoföre; ''Kaptan bey evladım, kusura bakma seni de uyutmadık!'' diyen yurdum teyzesine alkış yok mu?


Önceden bileydim
Az önce, bir senedir peşimden koşan makina mühendisi vatandaşın SSK dökümüne baktım, primleri 5,700'den yatıyormuş. Allah'ım, aşık mı oluyorum ne?









Bu mail ex-komşum Belma Çalışkan'dan geldi.


Sevgiyle kalın.


<:))








Vaktiniz varsa dinleyin ve izleyin:


SANAT BAHÇESİ & NURAY ENGİN & ART GARDEN

 

2 Ocak 2011 Pazar

ÇAYDANLIK




ÇAYIN ALT DEMLİĞİ
“KAYNANA”DIR
SÜREKLİ KAYNAR DURUR.
HATTA DİKKAT EDİLMEZSE TAŞABİLİR DE…

ÜST DEMLİK
“GELİN”DİR.
ALT DEMLİK KAYNADIKÇA ONUN DA HARARETİ ARTAR.
AMA AYNI ZAMANDA DA OLGUNLAŞIR VE DEMLENİR…

“GELİNİN KOCASI”
İSE BARDAKTIR.
HER İKİ ÇAYDANLIKTAN DA NASİBİNİ ALIR.
BİRAZ KAYNANA DOLDURUR ONU;
BİRAZ DA GELİN.
BU NEDENLE DE DENGE UNSURUDUR.

AÇIK YA DA DEMLİ ÇAYIN HOŞA GİTMEMESİ BUNDANDIR…

“ÇOCUKLAR”
ÇAYIN ŞEKERİDİR. TAT VERİR.
ÇOK ŞEKER ÇAYIN LEZZETİNİ BOZAR.
ŞEKERSİZ ÇAYA ALIŞANLARA İSE,
BİR TANESİ BİLE FAZLA GELİR…

“GÖRÜMCE”
İSE ÇAY KAŞIĞIDIR.
ARADA BİR GELİR KARIŞTIRIP GİDER…

KAYINPEDERE GELİNCE; 
O DA
“ÇAY TABAĞI”DIR.
ÇAYIN DEMİNE, SUYUNA KARIŞMAZ;
BİR KENARDA LÖK GİBİ OTURUR.
SADECE DÖKÜLENLERİ TOPLAR
VE ÇEVREYE ZARAR VERMESİNİ ENGELLER.
ANCAK; ARA SIRA BOŞALTILMASI GEREKİR,
YOKSA TAŞIP HER ŞEYİ BERBAT EDEBİLİR…

“ÇAY SÜZGECİ”
AİLENİN SAHİP OLDUĞU DEĞERLERDİR.
AİLEYİ DIŞ MÜDAHELELERDEN KORUR.
DELİKLER BÜYÜK OLURSA ÇAYIN TADI KAÇAR.

SUYU ISITAN
“ATEŞ” İSE HOŞGÖRÜDÜR.
O OLMADAN ÇAYDA OLMAZ…

“KISACASI BİR BARDAK ÇAY” AİLEDİR.

VE AĞIZ TADIYLA İÇİLEN BİR BARDAK ÇAYIN
ÜSTÜNE YOKTUR…

                      “BİRÇOK İNSAN MUTLULUĞU BURNUNUN ÜSTÜNDE
                           UNUTTUĞU GÖZLÜK GİBİ ETRAFTA ARAR.”



Sevgiyle kalın.

  <:)) 





Resimler  Eğitim seti.netErdal ErdoğduMorning Glory Jewelry'den


.

YERİM BEN BUNLARI....










































































































Bu güzel çalışmalar Fulvio Bonavia'dan....


Diğer çalışmalarını görmek için buraya tıklayınız.


2011 yılından öncelikle sağlık sonra tüm beklentilerinizin gerçekleşmesini diliyorum.


Esen kalın.


<:))