DÜNYAMA RENK KATANLAR

1 Ocak 2010 Cuma

Gülümseyin biraz....

Yolcu müsait bi yerde inmek ister ama dili sürçer:


- Şoför bey mubarek bi yerde inebilir miyim?
- Şu ilerdeki caminin önünde bırakayım teyze seni...


........................................................................................



Oğlum bu Eminönü'nden geçer mi?


- Yok teyze biz Taksim'e çıkıyoruz.
- Hah tamam oğlum siz gidin ben gelmeyeceğim.


.......................................................................................

Yolcu:
- Abi Heykel'e çıkıyo mu?


Şoför:
-Yok abi, yanından geçiyo.


........................................................................................


Arkadaki aksi teyze öndeki uzun saçlı delikanlıya seslenir:


- Kızım şurdan bir kişi uzatır mısın?
- Ben kız değilim!
- Amaaaan ne bileyim kız mısın dul musun, uzat işte.


........................................................................................


Eve gitmek üzere Bakırköy dolmuşu bekliyordum. 
Sigaramın kalmadığı aklıma gelince önünde durduğum Tekel bayiine girecekken minibüs geldi.
Apar topar bindim. Şoföre parayı uzatıp,


- Bir Monte Carlo' dedim! Adam birkaç saniye yüzüme bakıp:
- Abi bu Bakırköy'e gider' diye cevap verdi! 


İşte o an benim ve şoförün bittiği andı.


........................................................................................

- Mükemmel bir yerde inebilir miyim?


Yolcunun kafası karışıktı sanırım, kendisi de dolmuşdakilerle birlikte
güler söylediğine.


Şoför kadını indirirken:


- Buyrun size layık değil ama!


........................................................................................

Yolcu müsait bi yerde inmek ister ama dili sürçer:
- Müsait bi yerde iner misiniz?


Şoför:
- Niye sen mi kullancan???


........................................................................................


Rumeli-Hisarüstü otobüsüyle Taksim'e doğru gidiyoruz. Adamın biri
Beşiktaş dolaylarında gayet aceleci bir tavırla:
- Kaptan orta kapıyı rica edebilir miyim?


Bizim şoför olaya hakim:
- Tabi abi ayıp ettin. Al götür senden kıymetli mi...


........................................................................................

İstanbul'dayiz... Dolmuşa bindik, dolmuş doldu, tam kalkıcak, elemanın biri açtı kapıyı. 
İçerde tıkış tıkış oturmuşuz, önde 3 kişi arkada 4.


Eleman hala bir umut sordu:
- Kaptan, yer var mı?


Şoför de arkasını dönüp cevap verdi:
- Bilmiyorum, üst kata bi bak bakalım...


........................................................................................


Pek dolu olmamasına rağmen minibüs hareket etmek üzereydi. 


Tam o anda kavga ettikleri her hallerinden belli olan iki arkadaş minibüse
bindi. Birbirlerinin yüzüne bile bakmıyorlardı. 


Çocuklardan biri şoföre parayı uzattı:


- Abi bir öğrenci bir de hayvan alır mısın?
:) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :)

------------------------------------------------------------------------------------------------

Delikanlı sevgilisini aksam eve bırakır.Evin önünde masum bir
fısıltıdan sonra ateşlenir. Bir elini duvara dayayarak
-'Beni bir öper misin'..


Kız:
-'Deli misin evin önünde annemler görür' der..


Erkek:
'Ne olacak canim bu saatte kim görecek, ne olur seni çok seviyorum...


Kız:
-'Ben de seni ama olmaz...'


Erkek çok ateşli tabi devamlı ısrar eder. 


Bir ara aniden merdivenlerin ışığı yanar ve kızın küçük kız kardeşi belirir.


Küçük kız:


-Babam diyor ki  '' öpecekse öpsün, gerekirse ben öpecekmişim, o da olmazsa kendisi gelecekmiş ama o hayvan oğlu hayvana söyle elini Diyafon düğmesinden çeksin'' dedi.








Yeni yılda yeni bir günde sizleri gülümsetebildimse ne mutlu bana.


<:))

Hiç yorum yok: