DÜNYAMA RENK KATANLAR

29 Ocak 2010 Cuma

ÖĞRETMENİM BEN


                                    

Öğretmen


Devamlı değişen müfredat ile,

Kafası karışan bir bedenim ben.

Çırpınıp bir şeyler vereyim diye,

Eriyen, tükenen ve bitenim ben.
 
 

Tatili herkesçe dile dolanan,

Geçim derdi ile aklı bulanan,

Susuz, yolsuz dağ köyüne yollanan,

İtiraz etmeden de gidenim ben.
 
 

8-5 memurun gözüne batan,

Kimisine göre yan gelip yatan,

Ayın 15'inde maaşı yatan

Ek dersi 10 gün geç ödenenim ben.
 
 


İlim düşmanıyla muhatap olup,

Gençliği bir dağın başında kalıp,

Her eylül ayında umutla dolup,

Sonra yavaş yavaş tükenenim ben.
 


Kırtasiyesini kömüre veren,

Temmuzda zam alıp dilime giren,

Aralık bitince murada eren,

Ocaktan ocağa sevinenim ben.
 
 


Bir harf vermek için filim çevirip,

Öğretince çocuk gibi sevinip,

8 ay uğraşıp dönüp devinip,

10 dakkaya teftiş edilenim ben.

 
 

Kimsesizim, ağam da yok dayım da,

Bir seçimde varım, bir de sayımda,

Senede bir defa kasım ayında,

Yalandan kıymeti bilinenim ben,
 
 

Bir garip memur, öğretmenim ben...




Bu mail, Nesrin ve Serpil Adınır'dan

Esen kalın,

<:))




Türk Dil Kurumu sözlüğü'ne göre 
Esen kalın:"ruhsal ve bedensel olarak sağlıklı, sıhhatli, salim"

ÖZEL KARELER - 2


































































































































































































































































































































VE BIR TANE DAHA








O hamile, itfaiye eri onu az once yangından kurtarmış ve ön bahçeye bırakmış, işine devam etmis,


Yangın söndükten sonra ise soluklanmak üzere oturmuş. Bu fotoğrafı çeken yerel bir gazeteci. Köpeğin uzaktan itfaiye erine bakmakta olduğunu farkediyor. Daha sonra kopek, az önce kendisini ve yavrularını kurtarmış olan yorgun itfaiye erine yaklasıyor, gazeteci onun ne yapacağını merak ederek kamerasını hazırlıyor ve deklanşöre bastığı anda ………
onu öpüyor.





























Ve insanlar  
hayvanların akıllı olmadığını düşünüyor.  




Tamam mailimiz burada bitti. 


Son  
Fin  
The End.






Aşağıda bir şey yok boşuna bakmayın.






Bişi yok .....








Ya bakmasanıza.....








Üfff yaaaaa.....











































Canıııımmmmm..........


Ben onu kendime ayırmıştım.






Bu mail Sevinç Uygan ve Nesrin Adınır'dan.


Sağlıklı, mutlu ve umutlu kalın.


<:))




Vaktiniz varsa dinleyin.
Savaş Akgün'ün paylaşımından




Concierto de aranjuez - Rodrigonun gitar konçertosu


http://www.facebook.com/video/video.php?v=107212349294899&ref=mf

27 Ocak 2010 Çarşamba

Üç kulaç öteden İstanbul gidiyordu ....






















GÜZELLEME 
(lütfen sesli dinleyin)

Bak bunlar ellerin senin bunlar ayakların
Bunlar o kadar güzel ki artık o kadar olur
Bunlar da saçların işte akşamdan çözülü
Bak bu sensin çocuğum enine boyuna
Bu da yatak olduğuna göre altımızdaki
Sabahlara kadar koynumda yatmışsın
Bak bende yalan yok vallahi billahi
Sen o kadar güzelsin ki artık o kadar olur

İşe bak sen gözlerin de burda
Gözlerinin ucu da burda yaşamaya alışık
İyi ki burda yoksa ben ne yapardım
Bak çocuğum kolların işte çıplak işte
Bak gizlisi saklısı kalmadı günümüzün
Gözlerin sabahın sekizinde bana açık
Ne günah işlediysek yarı yarıya

Sen asıl bunlara bak bunlar dudakların
Bunların konuşması olur öpülmesi olur
Seni usulca öpmüştüm ilk öptüğümde
Vapurdaydık vapur kıyıya gidiyordu
Üç kulaç öteden İstanbul gidiyordu
Uzanmış seni usulca öpmüştüm
Hemen yanımızdan balıklar gidiyordu.

Cemal SÜREYA 







Emre Öncü'nün face deki paylaşımlarından .






....... bir gün diliyorum.


<:))








Resmin kaynağı burada

26 Ocak 2010 Salı

KEYİFTEN ÇILDIRMAK











(Okumak için lütfen resmi büyütün. Ben büyütünce resmin  yarısı çıkmıyor.)



Pos bıyıklı şunu unutmuş o arabanın içinde damatta olur .......



Esen kalın.

<:))

Kaynak: hersey-serbest

Eğer vaktiniz varsa dinleyin ve izleyin.
http://www.facebook.com/video/video.php?v=271868695101&ref=nf

24 Ocak 2010 Pazar

KADINLAR VE TOP


KADIN 
20 yaşında futbol topudur. 22 kişi peşinden koşar.


30 yaşında basketbol topudur. 10 kişi peşinden koşar.


40 yaşında golf topudur. Bir kişi peşinden koşar.


50 yaşında pinpon topudur. 2 kişi birbirine atar.


60 yaşında voleybol topudur. Kimse tutmak istemez.


70 yaşında yakar toptur, herkes kaçar.



Bu mail Sevinç Uygan'dan.


Esen kalın.

<:))





Şiir dinlemek ister misiniz? 
Hepsi ayrı güzel ama  en alt sıradaki  Ankara Sensiz 'i bir dinleyin.
Kaynak : turkceogreten.blogcu.com  

TAŞ PLAKTAN ŞARKILAR DİNLEMEK İSTER MİSİNİZ?






























Eeeeee  ne duruyorsunuz hadi tıklayın ve dinleyin.....


TAŞ PLAKLAR


Sağlıcakla kalın....


<:))






Resmin kaynağı

TEZ DANIŞMANI




Bir Tavşan önüne bir daktilo almış tak tuk tak tuk Bir şeyler yazıyor.

Oradan gecen bir Tilki : 

- Hey Tavşan ne yazıyorsun?
- Doktora tezimi yazıyorum. 
- Ha öyle mi, çok güzel ne hakkında? 
- Tavşanların tilkileri nasıl yedikleri hakkında. 
- Yok canım olur mu öyle şey hiç Tavşanlar Tilki yerler mi? 
- Olur canım gel istersen sana ispat edeyim. 

Beraberce Tavşanın yuvasına girerler biraz sonra Tavşan tek başına çıkar ve yine daktilosunun başına geçer tak tuk bir şeyler yazmaya devam eder. 


Daha sonra oradan geçen bir Kurt, Tavşanı görür. 

- Hey Tavşan ne yazıyorsun? 
- Doktora tezimi. 
- Ne hakkında ? 
- Tavşanların Kurtları yemesi hakkında. 
- Yayınlamayı düşünmüyorsun herhalde buna kim inanır. 
- Doğru olmaz mı gel istersen göstereyim.. 

Yine beraberce yuvaya girerler Tavşan biraz sonra tek başına dışarı çıkar. 



Tavşanın yuvasını merak mi ettiniz?  Manzara şudur ; 

Tavşanın yuvasının içi: 

Bir köşede Tilkinin kemikleri... 
Bir köşede Kurdun kemikleri... 

Diğer köşede ise; 

Bir Arslan, kürdanla dişlerini temizliyor! 



SONUÇ VE ANAFiKiR: 
Doktora tezi yapmak için; tezin önemi yoktur. 
Konunun da önemi yoktur. 
Önemli olan; Tez Danışmanındır


Bu mail Emine Bayrak Bodur'dan.




Esen kalın,

<:))


 


Arzu ederseniz dinleyin.


RUMELİ TÜRKÜSÜ & HATİ KADIN